TRT’nin kısa satırlara sığdırılmaya çalışılan uzun hikâyesi, aynı
zamanda Türkiye’nin işitsel ve görsel hafızasını oluşturan, yüz yıla
yakın bir tecrübenin de hikâyesidir. 6 Mayıs 1927’deki ilk radyo ve 31
Ocak 1968’deki ilk televizyon yayınının ardından, bugün dünyanın 7
kıtasına 17 televizyon, 17 radyo kanalı ve dijital platformları ile 41
dil ve lehçede ulaşan TRT, dünyanın yedi kıtasında etkin, Türkiye’nin
uluslararası etki yaratan yayıncılık markasıdır. Tüm platformlarında
yayın ilkelerinin merkezine “insan”ı koyan bir anlayış benimseyen TRT,
medeniyetimizin yüksek değerlerinin tamamını kapsayan projelerle,
yayıncılığa küresel boyutta katkı sağlıyor.
Kurulduğu günden bugüne yayıncılığın her alanında öncü bir yapı ile
varlığını sürdüren TRT, televizyon ve radyo yayıncılığının yanı sıra;
sinema, küresel meseleler, mesleki tecrübe aktarımı, çocuğun yüksek
yararı prensibi, genç yayıncılara destek ve daha birçok hatırı sayılır
faaliyet alanında düzenlediği ulusal ve uluslararası etkinlik, festival,
iş birliği ve ödül organizasyonlarıyla geniş kitlelere ciddi katkılar
sağlıyor. Kamu yayıncılığından taviz vermeden izlenilirlik yarışında
birçok kanalı ve içeriği ile zirvedeki yerini korurken, ortak yapım
sinema projeleri ile dünya sinema perdelerinden milyonlarca insana
ulaşıyor, prestijli uluslararası ödülleri başarı hanesine ekliyor.
İnsan ve değer odağını merkeze alan yüksek nitelikli içerikleri
çeşitlendiren ve dünyaya sunan, dijitalleşmenin gereklerini hızla yerine
getirerek, imkânlarını avantaja çeviren, yine bu alanda en büyük risk
olan dezenformasyon ile mücadelede alana yön veren, kamu yayıncılığı
sorumluluğunu gurur ve titizlikle taşıyan TRT, Türkiye’nin “hem belleği
hem de geleceği”dir.