"Bu konu biz Tatarlar için çok hassas" (Türkçe video-röportaj)

“Gönül Coğrafyasından Türkiye” programının konukları TRT Dış Yayınlar Radyosu Tatarca Masasının elemanları Gülgüne Nefes, Alsu Dalyan, Elmira Teyran ve Masanın Sorumlusu Sagit Hayri.

1367811
"Bu konu biz Tatarlar için çok hassas" (Türkçe video-röportaj)

 

Sevda Mirze (sunucu): Merhaba, sevgili dinleyiciler ve seyirciler, TRT “Türkiye’nin Sesi” internet radyosunu dinliyor ve bizi TRT web sayfasından izliyorsunuz.

  Önce bunu söyleyim ki, TRT “Türkiye’nin Sesi” 38 dil, lehçe ve alfabede yayınlanan web sayfasından ve 37 dilde internet radyosu olan masalardan oluşuyor. “Gönül Coğrafyasından Türkiye” programında biz zaman zaman bu masaların çalışanlarını sizlerin huzuruna getiriyoruz. Bu gün proqramımızın konukları Tatar’lardır. Yani TRT Dış Yayınlar Radyosu Tatarca Masasının elemanları Gülgüne Nefes, Alsu Dalyan, Elmira Teyran ve Masanın Sorumlusu Sagit bey Hayri. Hoş geldiniz kendi stüdyonuza.

  Sagit bey Hayri Tataristan’da bir televizyoncu olarak çalışmış. Bu mesleğin sahibi olarak da TRT’də işine devam ediyor.

  Sagit bey, Tatarca Masası TRT “Türkiye’nin Sesi” Radyosunda ne zamandan faaliyet gösteriyor?

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): TRT “Türkiye’nin Sesi” Radyosunda Tatarca Masası 1998 senesinde açıldı, 26 Mayıs günü ilk yayım yapıldı. O zaman da dört kişiydik, ama başka elemanlardı. O zaman yayın süresi yarım saatıydı, sonra bir saate çıktı, daha sonra tekrar yarım saat oldu. 1998’in Şubat ayında önce Gürcüce yayını başlamıştı, sonra Tatarca. Ekim, Kasım aylarından başka Türkçe yayınları -  Özbekçe, Kırkızça, Kazakça ve Türkmence Masaları başladı. Amaç Türkiye devletinin görüşünü dünyaya aktarmaktı. Programlarımız yalnızca Türkiye konulu değil, hem de Türkiye’de Tatarlar, Tatar Disporası ile ilgili bilgi vermekti amacımız. Tataristan-Türkiye arasındakı ilişkileri de aktarıyoruz. Bununla ilgili toplantı, değişik etkinlikler hakkında bilgi veriyoruz.

Sevda Mirze (sunucu): Türkiye’de, özellikle de Ankara’da Tatar’larla ilgili etkinliklere siz daha faal olarak katılıyorsunuz. Hem de video-röportajlar yapıyorsunuz.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Tabii ki.

Sevda Mirze (sunucu): Tataristan, Rusya Federasyonu içinde özerk bir cumhuriyettir. Etrafınız da Türk cumhuriyetleri ile çevreli. Tataristan’la ilgili her kes bu gün internetten okuyup izleyebiliyor, ama biz siz Tatar’ların dili ile Tataristan’ı anlatalım, Gülgüne hanım.

Gülgüne Nefes (TRT TSR Tatarca Masası): Bu konuya Türkiye-Tatristan ilişkileri üzerinden giriş yapmak istiyorum. Biliyorsunuz, Tataristan Rusya Federasyonuna bağlı özerk bir cumhuriyettir. “Türkiye-Rusya ilişkilerinin gelişmesine Tataristan böyük katkı sağlıyor” diyebiliriz. Tataristan Cumhuriyeti, Rusya’nın gerekse ekonomik, gerekse kültür ve sanat açısından olsun, en zengin ve rifah açısı en yüksek olan bölgelerinden biridir.

Sevda Mirze (sunucu): Hem toprakları zengin, hem insanları zengin, hem edebiyatı, hem medeniyeti.

Gülgüne Nefes (TRT TSR Tatarca Masası): Her konuda zengin bölge diyebiliriz. Zira başkent Kazan bin yıllık geçmişi olan bir şehirdir. Kazan deyince burada Kazan Devlet Üniversitesini de söylememiz gerekiyor. İki yüz yıllık bir tarihi olan meşhur bir üniversitedir. Buradan mezun olmuş çok ünlü kişiler vardır. Kendim de bu üniversitenin mezunu olarak gurur duyuyorum. Diğer arkadaşlarım Alsu, Elmira ve Sagit bey de bu üniversitenin mezunları.

  Şunu da söylemek istiyorum, Türkiye Cumhuriyetinin kuluşununda ve gelişmesinde Tatar kökenli bir çok kişilerin katkısı vardır. Sadri Maksudi, İsmayıl Kaspiralı, Yusuf Akçura gibi isimleri anmamak mümkün değil. Ayrıca Türkiye’nin bir çok tarihçileri de Tatar kökenlidir, mesela, İlber Ortaylı, Kemal Karpat gibi. Tatar’ların ünlü şairi Abdulla Tokay Türkiye’de de çok bilinir ve sevilir. Onunla ilgili simposiumlar düzenlenmiştir. İstanbul ve Ankara’da Abdullah Tukay’ın heykelleri, adına cadde ve parklar vardır.

  Tataristan-Türkiye ilişkileri güçlü tarihi ve ekonomi bir geçmişe sahiptir. Mesela, Tataristan’da Türkiye’nin firmalarının çok geniş faaliyeti vardır. Rusya’dakı yatırımların da en önemli bölümü Tataristan’da yer alıyor, sahipleri Tatarlardır. Ekonomik açıdan Rusya’da çok gelişmiş bir bölgedir Tataristan. Son yıllar üst düzey ziyaretlerinin sıklaşması, birge iş forumlarının yapılması, eşitli kültür, sanat faaliyetlerinin artması, ikili ilişkilerin yüksek düzeyde olmasının göstergesidir.   

Sevda Mirze (sunucu): Sizin de söylediğiniz gibi, tüm bunlar eski dönemlerden başlamış. Tatar-Türkiye ilişkileri neredeyse 19. Yüzyılın ortalarından başlıyor, Birinci Dünya Savaşından daha sıklaşmaya başladı, 90-larda sınırlar açıldıktan sonra ise daha geniş kapsamda devam etti, ediyor.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Bunu da özellikle söylemek lazımdır ki, 90-lardan başlayarak sınırların açılmasıyla Tataristan ve Azerbaycan Türkiye’ye en çok yaklaşan cumhuriyetler olmuş.

Sevda Mirze (sunucu): Bazı insanalrın adları halklarının adları ile eş sesleniyor. Kırkız halkı dedikde ilk akla gelen Cengiz Aytmatov, Tatar halkı denildiği zaman İsmayıl bey Kaspiralı, Yusuf Akçura’dır. Bu insanlar kendi ve Türk milleti adı ile özleşmişler artık. Azerbaycan, Türkiye ve tüm Türk dünyası onları kendinden biliyor. Bu yüzden ne mutlu Tatar’lara.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Bu yerde bir not edeyim ki, Cengiz Aytmatov’un bile annesi Tatar.      

Sevda Mirze (sunucu): Tatar’lar tarih boyunca kendi özgürlüklerini, kendi dillerini, kendi medeniyetlerini mücadele yoluyla alan kahraman bir halktır. Soviyetler döneminde ve bu gün Tataristan’da Tatar dili, edebiyyatı ve medeniyetinde durum nasıl?

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Tatar’lara Rusya içinde yaşamak hiç bir zaman kolay olmadı, şimdi de öyle. Beş yüz yıl önce biz devletimizi kaybettik maalesef. Zaten devletimizi geri almak üçün mucadele beş asrdır sürüyor. Ama bu gün devletimizi geri almaktan daha çok dilimizi geri almanın mucadelesi gidiyor. Şu anda en güncel konu dil konusudur.

Sevda Mirze (sunucu): Bir halkı yaşatan ilk önce onun dilidir.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Bir halkın ilk halkası devlettir, devleti yoksa dilidir. Biz bu gün burada Tatarca konuşuyoruz, ama orada dilimizin son halkamızı alıyorlar diyebiliriz. Çünkü mekteplerde, okullarda ana dili derslerini gereksiz sayıyorlar.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Yani Tatarca Tataristan’da zorunlu dil olmaktan çıkarıldı.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Evet, Tatarca Tataristan Cumhuriyetinin devlet dili olmasına rağmen kısıtlanıyor.

Sevda Mirze (sunucu): Tataristan anayasasında devlet dilleri olarak Tatarca ve Rusca yazıyor.

Gülgüne Nefes (TRT TSR Tatarca Masası): Evet, anayasada öyledir, amma okullarda şu an durum farklıdır.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Tatarca, seçmeli ders olarak kalıyor Tataristan’da. Bir çocuk dersten sonra kalarak başka bir ders almak ister mi? Arkadaşları evlerine gidiyor, o kalıp Tatar dilini öğrenmeli. Bu sadece Tatar diliyle mi böyledir? Şu anda Rusya topraklarında yaşayan 80’den fazla halk var ve hepsi böyle.

Sevda Mirze (sunucu): Yani ana dil assimile ediliyor.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Bazı diller hatta yok olma, “ölü diller” listesine girme durumunda. Belki de girmişler, haberimiz yok. Biz Tatarlar kendi dilimizi bu listeden kurtarmak için mucadele ediyoruz. İnşaallah, bu yolda kaybetmeyiz.

Sevda Mirze (sunucu): İnanıyoruz buna, çünkü Tatarlar, mucadeleler, sürgünler, kurbanlar bahasına da olsa her zaman kendi isteklerini elde etmişler. Bu da var ki, biz bu gün bir internet dünyası içinde yaşıyoruz. Kolay kolay bir dili mahvedemezler.

  Bildiğimize göre, Tatarların kendileri Kiril ve Latın olmakla iki alfabe ile yazıyor. Peki TRT’nin Tatarca Masası hanki alfabe ile yazıyor?

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Esas Latıncayi kullanıyoruz, ama Kiril variantımız da var.

Sevda Mirze (sunucu): Yani TRT/Tatarca https://www.trt.net.tr/tatarca/ sayfasında her iki alfabeni kullanıyorsunuz.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Ama Tataristan’da Kiril alfabesidir.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Bunu da biliyorsunuzdur, 1998’de Tataristan Parlamentosu yasa çıkardı Latın alfabesine geçişle ilgili. 10 sene içinde Latin alfabesile olacaktı tüm yazılarımız. Sonradan Rusya Dumasında yasa çıktı; Rusya Federasyonu içindeki özerk cumhuriyetlerde devlet dili olan diller Kiril haricinde başka alfabeler kullanamazlar.

Sevda Mirze (sunucu): Sizin sayfanızda hem Kiril, hem Latin alfabesini kullanmanız çok taktirlidir.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Bildiğiniz gibi, Dünya Tatar Diasporası Kiril alfabesi ile Tatarca kullanmıyor, yani Finlandiya, Amerika ve başka ülkelerde doğan, yaşayan Tatarlar Kiril alfabesini bilmiyorlar.

Sevda Mirze (sunucu): TRT Tatarca Masasında çalışan siz Tatarların tercihi Türkiye olmuştur. Tabii ki, bu hem de evliliklerle alakalıdır. Bu soru hepinize. Ama Alsu hanım buraya kadar konuşmadığı için direk ona ünvanlıyorum soruyu. Niye Türkiye’desiniz?

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Ben Türkiye’ye ilk 2003’te gelmiştim ailemle bilikte. O zaman abim burada üniversitede okuyordu. Sevdim, Türkiye gönlüme girdi, bağlandım, bir yakınlık hissettim. Gidip 2 sene sonra tekrar geldim tatile abimin yanına. O zaman “Ben Türkiyede yaşamak isterim” dedim kendime. Ama o zaman Tataristan’da üniversitenin 4. sınfındaydım, bitirmeme 1 sene kalıyordu. Eşimle de o aralarda tanıştık. İnternetten konuşmalarımıza devam ettik. Bu arada onu söyleyim ki, ben Türkçeyi Tataristan’ın Çallı şehrinde Tatar-Türk lisesinde öğrenmiştim. 3 sene bu dili okumama rağmen aradan yıllar geçince unutuluyordu.

Sevda Mirze (sunucu): Dil insafsıszdır, konuşulmazsa, unutulur.

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Evet, biraz tozlandı Türkçem. Ama eşimle internette konuşmalara devam ettikten sonra yeniden hatırlamaya başladım. 2006’da dilplomamı aldım. Bir ay sonra evlendik, Türkiye’ye geldim. Buraya geldikten sonra ise artık Türkçe ana dilim gibi oldu.

Sevda Mirze (sunucu): Böyle demek mümkünse, kismet sizi önce Türkiye’ye, sonra TRT’ye getirdi.

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Evet. Türkiye’ye geldikten bir sene sonra ise TRT’ye geldim.

Sevda Mirze (sunucu): Tataristan’ın ayrı ayrı yerlerinden olan insanlar TRT Tatarca Masasında bir araya gelmiş.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Ben bir parandiz açmak istiyorum bu yerde. Eşi Ahmet’in Azerbaycanla Bakü ile çok güzel ilişkileri var.

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Evet, eşim Bakü’de 2 sene eğitim gördü. Çok sevdi Bakü’yü. Orada Ruscayı da öğrendi biraz. Azerbaycandan her zaman özlemle bahsediyor“Bi Baküye gitsem, tekrar görsem” diye. Ben de onun sayesinde gidip görmek isterim.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Gerçekten Bakü güzel bir şehir. Ben 2019’da oldum orada.

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Bakü çok rüzgarlı oluyormuş. Kendim de bunu görmek isterim.

Sevda Mirze (sunucu): Bakü adının anlamı “rüzgarlar şehri”. 

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): O zaman kışı da çok soğuk olur.

Sevda Mirze (sunucu): Bakü üçün derler ki “Rüzgar varsa kış, yoksa yazdır”.

  Arkadaşlar, benim sizin iç dünyanızla ilgili de sorularım oluyor. Diğer arkadaşlar proqramın bu kısmına “tuzak sorular” adını vermişler. Ben bilmem, her halda kura gibi bu soruları çekip cevap vermenizi isterim.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Soruları aldık da, ama ben Alsu ile değiştiriyorum. Bu halde bana bu soru çıkmış oluyor; “Hangi sporla ilgileniyorsunuz ve niye?” Ben küçük yaştan bu yana spora bir sevgim var. Orta okuldayken atletizm takımındaydim, koşucuydum. Çok gittim koşmalara. Hatta derslerimi bırakıp gidiyordum.

Sevda Mirze (sunucu): Yani bu kadar seviyordunuz koşmayı. 

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Biliyorsunuz, sovet döneminde spora çok önem veriliyordu okullarda. Şimdi de öyle olduğunu biliyorum. Her okulun kendi spor salonu var, hem de bir değil, 2, ya 3 tane olabiliyor.

Sevda Mirze (sunucu): Evet, bir çok yerden farklı olarak eski Soviyet ülkelerinde bu gün de spor ve müzik dersleri parasızdır.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Şimdi de sporu bırakmamaya çalışıyorum. Eşim de Spor Bakanlığında çalıştığı için belki bu gün onun da etkisi vardır.

Alsu Dalyan (TRT TSR Tatarca Masası): Bana çıkan soruda böyle yazıyor; “Sinirlenince tepkileriniz nasıl oluyor, bağırmak, sakin bir köşeye çekilmek, birileriyle paylaşmak mı?” Bu konu benim için çok hassas. Çünkü üç çocuğum var ki yaşları bir birine çok yakın. Sinirlenmemek mümkün değil. Elimden geleni yapıyorum sinirlenmemek için. İçimde sayıyorum, farklı düşünmeye çalışıyorum. Bazen sakin günüme denk geliyor, o zaman sinirlenmiyorum, sabırla anlatma yoluyla gidiyorum, onda güzel oluyor. Maalesef bazı günler bağırmak da oluyor. Sonra pişman oluyorsun, analiz ediyorsun, “kaşke böyle değil de, böyle yapsaydım” diyorsun. Bu analiz işe yarıyor tekrar durumlarda. Tabii ki, en iyisi sakin şekilde anlatmaktır.

Elmira Teyran (TRT TSR Tatarca Masası): Bazen Alsu bir lastik bilerzik takıyor, sinirlenince onu çekip bırakıyor, acıtıyor kendisini, sakinleşiyor.

Sevda Mirze (sunucu): Şimdi siz buyurun, Gülgüna hanım.

Gülgüne Nefes (TRT TSR Tatarca Masası): Bana çıkan soru budur; “Bugünkü hayatınızı etkileyen bir çocukluk hatırası yaşadınız mı?” Çok ilginc bir şey. Gerçekten de küçükken ben evde ders verirdim kendim küçüklere. Öğretmenliği çok severdim. Biz evde 6 kardeştik. Akşamların her kes ödevini yaparken “Hadi biraz da size ben ders vereyim” diyordum, öğretmen olmak istiyordum. “Sana şöyle soru, sana böyle soru” diye hepsine sorular soruyordum, ilgic ilginc cevaplar alınırdı. Bu hayalim gerçek oldu. Okulu bitirip Kazan Üniversitesinin Tatar Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım, mezunu oldum. Başkentte 10 sene öğretmenlik görevini yerine getirdim. Çok güzel yıllardı. İkincisi de, çocuklukta sevdiğim, radyoda haber okumaktı. Sık sık yaptığım işte “Sevgili dinleyiciler, gündemde bu gün şu şu konular vardır” diye elime mikrofon gibi bir şeyler tutup kendimden konular uydurarak konuşuyordum. Bunları hep yapıyordum. Tabii ki, insanın hayatında hiç beklenmedik olaylar oluyor. Benim de yıllar sonra hayatımda böyle şeyler oldu. Yollarım Türkiye ile kesişti. Buraya geldikten sonra da gerçek mikrofon karşısına çıkmak kismet oldu. Böyle bir kadro ile çalışmakla çok mutluyum.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Maşallah deyim, nazar deymesin. Soruya gelince, bana bu soru çıktı; “Doğada en çok neleri seversiniz, denizler, dağlar, çaylar ves.?

Sevda Mirze (sunucu): Sagit bey, zor sorulardan iyi kurtuldunuz.

Sagit Hayri(TRT TSR Tatarca Masa Sorumlusu): Doğada ne varsa, deniz olsun, nehir olsun, göl olsun, dağlar olsun, şelaleler olsun, çok severim. Kuşları da severim.

Sevda Mirze (sunucu): Derler ki, yeşilliyi daha çok seven insanlar inkilap ruhlu olur. Tatarlarda da böyle bir ruh vardır. Bir de Tataristan kendisi bile tüm güzelliklerle çevrelenmiş. İdil (Volga) nehrinin kıyısında, yeşillikler içinde yaşayan Tatarlar huyu-suyu itibarile hem Azerbaycan, hem Türkiye, hem de tüm Türk dünyası Türklerine çok yakındır ve aramızda karşılıklı bir sevgi hakimdir.

  Tatarca Masasına çok teşekkür ediyorum ki, hepiniz toplu olarak geldiniz. Bu programla biz her kese TRT”de, “Türkiyenin Sesi” Radyosunda bir Tatarca masasının olduğunu söylemek, göstermek istedik. Sonda Tatarca dileklerinizi suna bilirsiniz.

Gülgüne Nefes, Alsu Dalyan, Elmira Teyran ve Sagit Hayri:

Uňışlarığız däwamlı bulsın. Härwaqıt şulay köläç yöz belän qarşı alıp, ozatıp qala torğan programmağız bulsın.

Sezgä programmağızda uňışlar telibez. İsänlek-sawlıq. Tağın bik küp programmalarığızda bergä oçraşırğa yazsın.

Biredän Änkaradan böten Äzärbaycanğa häm şul isäptän Azärbaycanda yäşäwçe tatarlarğa da qaynar-qaynar sälamnär.

Min dä teläklärgä quşılam. Uňışlar telim sezgä. Uňışlarnıň däwamın, Azärbaycan xalqına sälamnär küp itep. 

Gülgüne Nefes (TRT TSR Tatarca Masası): Programın sonuna geldik. Başta söyledik, her halkın özleşmiş insanları vardır. Tatar deyince akla gelen ilk adlardan biri Abdullah Tukaydır. 27 yıllık bir ömür içinde sadece 7-8 yıllık bir şairlik geçmişi vardır, ama çok sayıda şiir yazmış. Memleket sevgisi, millet dertleri onun şiirlerinin esas konularıdır. O yüzden programın sonunda onun “Kendi kendime” adlı Türkiye Türkçesine çevrilmiş bir şiirini okumak istiyorum.

İstiyorum olmayı büyük insan,

Diliyor gönlüm yüksekleri.

Gönülden severim bahtını Tatar'ın,

Görmek için canlılık vaktini Tatar'ın.

Tatar'ın bahtı için can atarım:

Tatarım ben, kendim de saf Tatarım.

Pek çoktur benim millete vaadim,

Düşmez mi vavı, vallahü âlem?

Sevda Mirze (sunucu): Tatarca Masasında hepinize çok teşekkür ederim.

 

P.S. “Gönül Coğrafyasından Türkiye” programının bu bölümünün video çekim ve montajı Safa Kaya'ya ait.



Әlaqәli Xәbәrlәr